Herkes yazı yazar. Ama herkes meramını istediği gibi anlatamaz. Mısralar gönül bahçesinden dile gelirse az kelamla çok şey anlatmak da mümkündür... Tersi durumların söz konusu olduğunda ise ciltlerce yazı ve kitap yazmaya çalışsan da seni anlayan bir Allah'ın kulu çıkmaz.
Düşündüklerin, duyguların o kadar yoğundur ki dizelere dökemezsin.O zaman Mevla'ya sığınmaktan başka çare bulamazsın; "Rabbim! ben eksik söylesem de Sen karşımdakilerin tam ve doğru anlamasını sağla!" diye niyazda bulunabilirsin ancak...
Hemen herkesin her döneminde gelecekle ilgili umutları vardır. Çocuklukta farklı, ergenlikte farklı, olgunlukta farklı, yaşlılıkta farklıdır umutlar...
Benim de umutlarım vardı yıllardır besleyip büyüttüğüm. Kimi zaman coşkulu, kimi zaman mahzundu umutlarım.
...
Yıllar çok çabuk geçiyor. Muhasebe yapmaya bile fırsat kalmadan musallanın başında soluğu alıveriyor insan. Son nefesini nasıl, nerede ve ne zaman vereceğini kimse bilemiyor maalesef. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin insanoğlunun ilk varoluşundan bu yana bu böyle ve kıyamee kadar da böyle devam edecek.
Sağlığımızda kadir ve kıymet bilinmezken öldükten sonra göklere çıkarmak, en yüksek payeleri vermek neye yarar ki?
Elbette ben de bu yaşıma kadar ideal bir insan, bir evlat, bir baba olamadım belki. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım ölünceye kadar da bu yazdıklarımı olamayacağım. Hiç değere layık görüp örnek almayacak çocuklarım beni...
Belki yaşlanmaya bile fırsat bulamayacağım...
Allah o günleri yaşamayı nasnib ederse; yaşlandığımda bakınca gözlerimin içini güldürecek torunlarım hiç olmayacak...
Yüz yüze iken seviyeli seviyeli tebessüm edaları takınanlar insanlığımın gereği olan zaaflarımdan dem vuracaklar. Hayata gözlerimi yumduktan sonra kimse adımı bile hatırlamayacak...
Benim de çikolatalarım, püskevitlerim olmayacak....
Arkamdan hayır dua edecek evlatlarımı arasam bile bulamayacağım...
Biricik anacığımın karnında aynı karnı paylaştığım, benim için canını bile vermeyi bir kenara bırakın; günahını verecekse bile kılı kırk yaracak karındaşlarım dahi olmayacak...
Tüm bu yazdıklarımı okuduktan sonra, tek bir satırını bile anlayacak bir Alla'ın kulu bile olmayacak...
İşte tam burada sizlere sorarım: "Kim soldurdu umutlarımın rengini?"
İbrahim KILIÇ
Devamını Oku...
Düşündüklerin, duyguların o kadar yoğundur ki dizelere dökemezsin.O zaman Mevla'ya sığınmaktan başka çare bulamazsın; "Rabbim! ben eksik söylesem de Sen karşımdakilerin tam ve doğru anlamasını sağla!" diye niyazda bulunabilirsin ancak...
Hemen herkesin her döneminde gelecekle ilgili umutları vardır. Çocuklukta farklı, ergenlikte farklı, olgunlukta farklı, yaşlılıkta farklıdır umutlar...
Benim de umutlarım vardı yıllardır besleyip büyüttüğüm. Kimi zaman coşkulu, kimi zaman mahzundu umutlarım.
...
Yıllar çok çabuk geçiyor. Muhasebe yapmaya bile fırsat kalmadan musallanın başında soluğu alıveriyor insan. Son nefesini nasıl, nerede ve ne zaman vereceğini kimse bilemiyor maalesef. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin insanoğlunun ilk varoluşundan bu yana bu böyle ve kıyamee kadar da böyle devam edecek.
Sağlığımızda kadir ve kıymet bilinmezken öldükten sonra göklere çıkarmak, en yüksek payeleri vermek neye yarar ki?
Elbette ben de bu yaşıma kadar ideal bir insan, bir evlat, bir baba olamadım belki. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım ölünceye kadar da bu yazdıklarımı olamayacağım. Hiç değere layık görüp örnek almayacak çocuklarım beni...
Belki yaşlanmaya bile fırsat bulamayacağım...
Allah o günleri yaşamayı nasnib ederse; yaşlandığımda bakınca gözlerimin içini güldürecek torunlarım hiç olmayacak...
Yüz yüze iken seviyeli seviyeli tebessüm edaları takınanlar insanlığımın gereği olan zaaflarımdan dem vuracaklar. Hayata gözlerimi yumduktan sonra kimse adımı bile hatırlamayacak...
Benim de çikolatalarım, püskevitlerim olmayacak....
Arkamdan hayır dua edecek evlatlarımı arasam bile bulamayacağım...
Biricik anacığımın karnında aynı karnı paylaştığım, benim için canını bile vermeyi bir kenara bırakın; günahını verecekse bile kılı kırk yaracak karındaşlarım dahi olmayacak...
Tüm bu yazdıklarımı okuduktan sonra, tek bir satırını bile anlayacak bir Alla'ın kulu bile olmayacak...
İşte tam burada sizlere sorarım: "Kim soldurdu umutlarımın rengini?"
İbrahim KILIÇ